
Oyun, çocukların güvenli alanıdır. Özellikle dil becerilerinin bir yetişkinin kadar yetkin olmadığı dönemlerde çocuklar, oyundaki sembolik dili kullanarak kendilerine bir ifade alanı bulurlar.
Ergenlik sadece biyolojik değişimlerin yaşandığı bir dönem değildir. Çocukluğu geride bırakıp gençliğe adım atan yetişkin adayları aynı zamanda çalkantılı birçok duygu içerisinden geçerler.
Ebeveynlik, keyifli anlarla dolu olduğu kadar, zaman zaman soru işaretleri ve zorluklar da içerebilen bir süreçtir. Çocukların gelişme sürecinde ebeveynler, yaş dönemlerine özgü birçok değişim ve güçlükle karşılaşabilmektedir.
Merkezimizde, 0-6 yaş grubundaki çocukların dil-iletişim, bilişsel, ince motor, kaba motor, sosyal ve duygusal alanlardaki gelişimini değerlendirmek için kapsamlı bir süreç uygulanmaktadır
Bu süreçte kullanılan standart testler ve değerlendirme envanterleri sayesinde, çocuğun bilişsel kapasitesi, öğrenme ve algılama süreçleri, dil becerileri, okula hazırlık durumu gibi bilişsel ve akademik becerileri objektif bir şekilde değerlendirilir.
Gençler, üniversiteye hazırlık döneminde okul ödevlerinin yanı sıra üniversite başvurularını takip etmek, gerekli yazıları yazmak gibi sorumluluklarla karşı karşıya kalırlar.
DIR/Floortime, çocukların gelişimsel, duygusal ve sosyal becerilerini desteklemek amacıyla uygulanan, bireyselleştirilmiş ve oyun temelli bir modeldir
Çocuk Danışmanlığı
Oyun, çocukların güvenli alanıdır. Özellikle dil becerilerinin bir yetişkinin kadar yetkin olmadığı dönemlerde çocuklar, oyundaki sembolik dili kullanarak kendilerine bir ifade alanı bulurlar. Çocuğun oyunu sadece öğrenme, yaratıcılık, kontrol kazanma, problem çözme becerilerini geliştirmez, aynı zamanda onların duygu dünyalarına da bir kapıyı aralamış olur.
Çocuklar, oyun yoluyla kendi düşüncelerini, duygularını ve yaşadıkları zorlukları dışa vurabilirler. Doğalından çocuğun sosyal, psikolojik ve duygusal gelişimini destekleyen bir araçtır oyun.
Oyunun danışmanlık amacıyla kullanımı, danışmanın çocukla güvenli ve koşulsuz kabulun sağlandığı bir alan oluşturmasıyla başlar. Oyun, çocuğun kendi iç dünyasını dışarıdaki sembollere (oyuncaklara, materyallere, odaya, bazen danışmanın kendisine) aktarması prensibine dayanmaktadır. Bu temel mantık, yetişkin danışmanlığında kişinin kendi iç dünyasını sözcüklere ve danışmana aktarması ile eşdeğerdir. Bu süreç, çocuğun içsel çatışmalarını ve kendi duygularını keşfetmesine olanak tanır. Süreç içerisinde aynı zamanda danışman, çocuğun oyun sırasında kullandığı materyaller/oyuncaklar ve etkileşimler üzerinden onun dünyasını anlamlandırmaya çalışır. Oyun esnasında, danışman ve çocuğun zor deneyimler üstüne beraber düşünme ve yeni bir iç dünya yapısı inşa etmesi üzerinden dönüşüm gerçekleşir. Zorlu deneyimler, oyun alanında ifade edilerek, düzenlenerek ve yeni başa çıkma stratejileri ile eşleştirilerek, çocuğun psikolojik iyilik halinin güçlenmesine olanak sağlar.
Danışmanlık yöntemleri oyun ekollerine göre farklılık gösterebilmekle beraber, her süreçte danışman ve çocuk arasındaki ilişki esastır. Bu ilişki tüm duyguların açıkça ifade edilebileceği, danışmanın çocuğu empati ile karşılayabileceği, çocuğun bireysel farklılıkları ve gelişimsel seviyesine göre düzenlenen bir süreçtir.
Ek olarak, bu süreçte esas olan bir başka unsur da ailenin desteklenmesidir. Ebeveynler ile düzenli bilgi alışverişinin sağlanması, çocuğun zor deneyimlerinin aile tarafından da anlaşılmasına, evde ailenin zorlandığı konulara ise danışman tarafından destek sağlanmasına katkı sağlar. Aile görüşmeleri sürecin verimini
artırır.
Oyun ile danışmanlık hangi durumlarda ve yaş aralığında uygundur?
Yaş olarak; bebeklik döneminden başlayarak çocuğun ergenliğine kadar uygundur. Genellikle oyuna mesafelenme ergenlik döneminde olmaktadır ancak her çocuğun gelişimi birbirinden farklı olduğundan tek bir yaş vermek uygun olmaz. Bağımsız oyun oynama becerisinin henüz gelişmemiş olduğu bebeklik döneminde ise ebeveyn-çocuk oyunu şeklinde biçimlendirilebilir. Böylelikle ebeveyn de sisteme dahil edilerek sürecin daha aktif bir parçası haline gelmiş olur.
Belirti olarak; kaygı, takıntılı düşünce ve davranışlar, korku/fobi, öfke problemi, saldırganlık, aşırı hareketlilik-dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğüne bağlı olarak gelişen sorunlar, dönemsel zorlantılar (ebeveyn ayrılığı, aile ilişkilerinde problemler, kayıp, kardeş kıskançlığı), biyolojik temeli olmayan kronik hastalıklar/ağrılar, alt ıslatma, dışkı kaçırma, çocukluk masturbasyonu, yeme ile ilgili zorluklar, uyku ile ilgili zorluklar, travma yaşantısına (ihmal, istismar vb.) bağlı sorunlar, akran ve sosyal uyum sorunları, bağlanma sorunları ve gelişimsel zorluklara (gelişimsel gerilik, otizm spektrum bozukluğu vb.) bağlı gelişen sorunlar çalışılabilir.
Ergen Danışmanlığı
Ergenlik sadece biyolojik değişimlerin yaşandığı bir dönem değildir. Çocukluğu geride bırakıp gençliğe adım atan yetişkin adayları aynı zamanda çalkantılı birçok duygu içerisinden geçerler. Fiziksel büyüme ile beraber çocuğun iç dünyasında, duygu ve düşüncelerinde, dünyayı kavrayışında ve ilişkiselliğinde birçok büyüme gerçekleşir.
Ergenlik, ergenin kendisi için olduğu kadar etrafındakiler için de karmaşık bir döneme dönüşebilir. Bu dönemde daha evvelden mevcut olmayan bazı duygusal zorluklar, içsel çatışmalar veya aile-içi, bireyler arası çatışmalar gündeme gelebilir. Ebeveynlerin ergenin büyümesine olanak sağlayacak, yeterince esnek güvenli bir ortamı oluşturma çabası ile, onun zarar görmesini engelleyecek, sınırları olan bir aile sistemini oluşturma çabasının dengede tutulması bu dönemde çok büyük rol oynar.
Bu dönemin gereklilikleri ışığında, büyüme-olgunlaşma, benlik/beden algısı, bağımsızlık, ilişkilerdeki değişimleri anlamlandırabilme, kendi motivasyon kaynaklarını bulabilme, yeni sosyal ortamlardaki uyum meseleleri ve değişen iç dünyalarını tanıma konusunda destek
ihtiyacı oluşabilir. Ergen danışmanlığı bu değişimin içinden geçen gence eşlik etmek amacını güder.
Ek olarak, ergenin ailesi ile aile dinamikleri üstüne düşünme, ergen-aile çatışmalarını doğru yönetme, ergenin zihnini anlamaya çalışma konularına destek verilebilir.
Çocuk-Ergen Gelişimsel Değerlendirme ve Takip
Merkezimizde uyguladığımız değerlendirmelerin adımları aşağıdaki gibidir:
-
Anne-baba ile Görüşme
-
Davranışsal, Gelişimsel ve Duygusal Ölçekler
-
Çocuk veya Genç ile Yüzyüze Değerlendirme
-
Gözlem
-
Öğretmenlerle Görüşme
-
Yorumlama ve Geribildirim Görüşmeleri
-
Raporlama
-
Üçüncü Kişiler ile Onay Dahilinde Bilgi Paylaşımı
Gelişimsel Değerlendirme ve Takibi
Çocukların bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal beceriler edinerek yaşama hazırlandığı erken çocukluk dönemi, yaşam boyu öğrenme ve gelişim için temel oluşturur.
Bu dönemde, çocukların gelişiminin düzenli olarak takip edilmesi, olası güçlüklerin ve gecikmelerin erken aşamada fark edilmesini ve gerekli müdahalelerin yapılmasını sağlar. Gelişimsel değerlendirme, yalnızca gelişim risklerini tespit etmekle kalmaz; aynı zamanda sağlıklı gelişen çocukların tam potansiyellerine ulaşmasına ve ailelerin çocuklarını daha iyi desteklemesine de yardımcı olur.
Gelişimsel Değerlendirme Nasıl Yürütülür?
Merkezimizde, 0-6 yaş grubundaki çocukların dil-iletişim, bilişsel, ince motor, kaba motor, sosyal ve duygusal alanlardaki gelişimini değerlendirmek için kapsamlı bir süreç uygulanmaktadır. Bu süreçte, ebeveynler ile görüşülerek çocuğa dair gelişim öyküsü alınır, çocuğun kişisel ve çevresel özelliklerine dair bilgi edinilir. Bunun yanı sıra, çocuğun oyun ortamında gözlemlenmesi, gelişimsel becerileri ve aile ile etkileşimi hakkında önemli veriler sağlar. Gözlem ve aile görüşmesine ek olarak, çocukların gelişimini ayrıntılı olarak
değerlendiren standart testler ve envanterler uygulanır.
Bütüncül bir bakış açısıyla gerçekleştirilen değerlendirme sürecinin ardından, çocuğun gelişim düzeyi, güçlü yönleri ve desteklenmeye ihtiyaç duyan gelişim alanları tespit edilir.
Gelişimin desteklenmesi için bir yol haritası oluşturularak ailelere öneriler sunulur ve rehberlik edilir. İhtiyaç durumunda, bebekler ve çocuklar için birebir eğitsel planlar hazırlanarak gelişimsel destek sağlanır. Değerlendirme sürecinin ardından çocuğun gelişiminin takip edilmesi için düzenli görüşme aralıkları belirlenir.
Gelişimsel değerlendirme ve takip hizmetimiz kapsamında merkezimizde uygulanan test ve envanterler şunlardır:
● Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE)
● Sosyal İletişim Alan Tarama Testi (SİATT)
● Erken Gelişim Evreleri Envanteri (EGE)
● Denver II Gelişimsel Tarama Testi
Gelişimsel değerlendirmenin ardından, gelişimsel alanların daha detaylı olarak değerlendirilebilmesi için çeşitli objektif değerlendirme testleri uygulanabilmektedir.
Psikolojik/Duygusal Değerlendirmeler
Çocuk ve ergenlerin yaşadıkları zorlukları anlamak için bireysel görüşmelerin ve gözlemlerin yanı sıra duygu dünyalarına dair bilgiler veren duygusal değerlendirme araçları kullanılabilir.
Bu değerlendirme araçları danışmanlık hizmetleriyle birlikte yürütülebileceği gibi bağımsız bir çalışma olarak da yapılabilir.
Psikolojik/Duygusal değerlendirmeler kapsamında merkezimizde uygulanan test ve envanterler şunlardır:
- Children’s Apperception Test (CAT)
- Thematic Apperception Test (TAT)
- Rorschach Testi
- Goodenough Harris Adam Çizme Testi
- Bir Aile Çiz
- Bir Ağaç Çiz
- Cümle Tamamlama
- D-10 Testi
- Diğer projektif değerlendirme yöntemleri
Bilişsel Değerlendirmeler
Çocukların gelişimi çok yönlü ve bireysel farklılıklar içeren bir süreçtir. Her çocuğun güçlü yönleri ve desteklenmesi gereken alanları farklıdır. Bu nedenle, psikolojik, bilişsel ve akademik değerlendirmelerin yapılması çocukların potansiyellerini en iyi şekilde ortaya koymalarına yardımcı olur.
Bilişsel / Nöropsikolojik değerlendirmeler, çocukların ve gençlerin zihinsel ve akademik gelişim açısından güçlü yanlarını belirlemeyi ve ihtiyaç duydukları desteği tespit etmeyi amaçlayan bilimsel temelli bir uygulamadır. Bu değerlendirmelere, sıklıkla “test" olarak hitap edildiğini de duyabilirsiniz. Uyguladığımız bu testler ve test sonuçlarını gündelik hayata bağlamak için gereken diğer tüm aşamaların bütününe “değerlendirme” adını veririz.
Bu süreçte kullanılan standart testler ve değerlendirme envanterleri sayesinde, çocuğun bilişsel kapasitesi, öğrenme ve algılama süreçleri, dil becerileri, okula hazırlık durumu gibi bilişsel ve akademik becerileri objektif bir şekilde değerlendirilir. Elde edilen veriler, çocuğun gelişimini destekleyecek en uygun yol haritasını oluşturmak için rehberlik eder.
Sıklıkla Değerlendirilen Durumlar Nelerdir?
● Öğrenme Güçlükleri: Okuma (Disleksi), Yazma (Disgrafi), Matematik (Diskalkuli)
● Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
● Dil Gelişimi
● Bir tanıyla eşleşmemiş akademik ve davranışsal sorunlar: muhakeme sorunları, hafıza
problemleri, sınıfta kuralları bozma, kaygı, motivasyon sorunları, bir işe başlamakta
zorluk, yavaşlık, zaman yönetimi sorunları
● Eğitimsel İhtiyaçların Belirlenmesi
● Kaynaştırma Sürecinde Planlama ve Strateji Geliştirme
Bilişsel değerlendirmeler kapsamında merkezimizde uygulanan test ve envanterler şunlardır:
Bilişsel:
• Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği-Dördüncü Sürüm-Türkçe Standardizasyonu
(WÇZÖ-IV)
• Cognitive Assessment System (CAS)
• Raven’s Progresif Matrisler
• Bender-Gestalt Görsel Motor Algı Testi
• Porteus Labirentleri Testi
Akademik ve Dil:
• Özgül Öğrenme Güçlüğü Bataryası
• Marmara İlköğretim Hazır Oluş Ölçeği (MİHÖ)
• TEDİL
• Peabody Resim Kelime Testi
• Metropolitan Okul Olgunluğu Testi
Dikkat, Bellek ve Öğrenme:
-
Görsel İşitsel Sayı Dizileri –B formu (GISD-B)
-
Wide Range Assessment of Memory and Learning (WRAML-2)
-
CNS Vital Signs (CNS-VS)
-
MOXO Dikkat Testi
Davranış Değerlendirme Ölçekleri ve Kişilik Envanterleri:
-
Autism Diagnostic Interview - Revised (ADI-R)
-
Beck Depression Inventory (BDI)
-
Children’s Apperception Test (CAT)
-
Child Behavior Checklist for Ages 6-18, Achenbach Scale for Parents, Teachers, Youth Self- Rating Scale (CBCL, TRF, YSR)
-
Children’s Depression Inventory (CDI)
-
Conners’ Rating Scales (Parent, Teacher and Self Report Forms; Long and Short Versions)
-
Ev-Ağaç-İnsan Testi
-
Structured Clinical Interview for DSM-IV Childhood Diagnosis (KID-SCID)
-
Thematic Apperception Test (TAT)
-
Vineland Adaptive Behavior Scales-II
DIR/Floortime®
DIR/Floortime, Dr. Stanley Greenspan ve Dr. Serena Wieder’ın birlikte geliştirilmiş olduğu, çocukların gelişimsel, duygusal ve sosyal becerilerini desteklemek amacıyla uygulanan, bireyselleştirilmiş ve oyun temelli bir modeldir. Floortime duygulanım içeren, karşılıklı etkileşimin çocuğun gelişimindeki önemini vurgulayan bir yaklaşımdır. DIR modelini açıklama üzere aşağıdaki kavramlara değinmek önemlidir;
D (Developmental): Modelin gelişimsel tarafını vurgular.
Çocuk temelde 6 ayrı duygusal-düşünsel gelişimsel basamakta incelenmektedir.
1) Regülasyon ve ortak dikkat becerileri;
2) İlişki kurma ve birliktelik sağlama becerileri;
3) Sözel ve sözel olmayan iletişimi başlatma ve diğerinin iletişimine uygun cevabı üretme (iki yönlü iletişim becerisi);
4) Sosyal problem çözmeye yönelik sürekli bir iletişim sağlama becerisi; 5) Sembolleri etkin kullanabilme, yaratıcı düşüncenin gelişimi ve sembolik oyun becerisi;
6) Düşünceler arası köprü kurabilme, neden-sonuç ve mantık işleyişini içeren düşünce-oyun zincirleri oluşturabilme becerisi.
(Individual): Modelin bireysel tarafını vurgular. Her çocuğun bireysel özelliklerine göre bir danışmanlık programı gerekliliğini dikkate alır. Nörolojik gelişime bağlı olan motor beceri ve duyusal işlemleme farklılıklarına ek olarak, psikolojik, gelişimsel ve sosyal iletişime
yönelik bireysel özellikleri göz önünde bulundurur.
(Relationship-based): Modelin ilişki temelli olmasını vurgular. Çocuk ve onunla etkileşime geçen kişilerin (ebeveynler, uzmanlar, eğitmenler vb.) ilişkisel özellikleri, çocuğun deneyimlerini organize etmesine yardım eder. Bu güven içeren ilişki sayesinde çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi desteklenmiş olur.
DIR/Floortime, çocuğun gelişimsel düzeyine uygun olarak, onun doğal oyun becerilerini ve ilgi alanlarını kullanarak süreci planlamayı içerir. Danışman, çocuğun liderliğini izleyerek onun ilgi alanlarına dahil olur. Eşzamanlı olarak çocukla güvenli ve sıcak bir ilişki kurmayı amaçlar. Danışman, çocuğun ilgisini ve katılımını artırarak, onun temel regülasyon, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini pekiştirmeye yönelik aktiviteler sunar.
Kimlere uygulanabilir?
Genel hatlarıyla bu yöntem, özellikle yaygın gelişimsel bozukluklar, gelişim gerilikleri veya daha geniş yelpazede gelişimsel zorlukları olan çocuklar, öğrenme, dikkat ve dürtüsellik sorunu yaşayan çocuklar, iletişim ve dil ile ilgili zorluklar yaşayan çocuklara yönelik bir danışmanlık yöntemidir.
Theraplay®
Theraplay®, çocukların ve bakım verenlerinin arasındaki bağı güçlendirmek için geliştirilen, sıcaklık, eğlence, göz teması ve ritim gibi sözel olmayan yolları öne çıkaran oyun ve aile odaklı bir yaklaşımdır. Çocukların duygusal ihtiyaçlarının doğrudan ilişki içinde karşılandığı
bu yöntem, güvenli, destekleyici ve öngörülebilir bir zeminde gelişimlerine alan açmayı hedefler. Theraplay® çalışmaları, var olan bağı daha da derinleştirmek, çocuğun kendini daha güvende, değerli ve sevilebilir hissetmesine destek olmak için tasarlanır.
Theraplay® süreci, her ilişkinin kendine özgü güçlü yönlerini ve doğal akışını gözeterek ilerler. Danışman, Marschak Etkileşim Methodu (MEM) adı verilen bir değerlendirme yöntemiyle, bakım veren ve çocuk arasındaki etkileşimleri dikkatle gözlemler. Theraplay®’in yapı, bağlılık, besleme ve mücadele gibi boyutlarını dikkate alarak, hangi alanların daha fazla desteklenebileceğini anlamaya çalışır. Bu değerlendirme, daha güvenli, daha keyifli ve karşılıklı destek hissi veren bir ilişki deneyimi için yol gösterici olur. Amaç, mevcut bağın içindeki potansiyeli birlikte büyütmektir.
Theraplay®, bakım verenle ya da bakım verenlerle birlikte ilerletilen bir süreçtir.
Süreç, bakım verenin çocukla olan ilişkisini daha güçlü bir hale getirebilmek için tasarlanır ve bakım verenlerin sürece aktif katılımı sağlanır. Süreç, sadece oyunlar üzerinden yürütülmez; aralıklı olarak ebeveynlerle görüşmeler yapılır ve ilerleyiş değerlendirilir. Bu görüşmeler, ebeveynlerin çocukla olan ilişkilerindeki gelişmeleri ve sürecin gidişatını gözden geçirmelerine olanak tanır. Danışman, ebeveynlere pratik önerilerde bulunarak süreci destekler, bakım verenin çocukla kurduğu bağı daha da güçlendirmek için rehberlik eder.
Theraplay® kimlere uygulanabilir?
Theraplay® yaklaşımı, ilişki temelli çalışılması gereken durumlarda, bir danışmanın yönlendirmesiyle uygulanabilir. Sözel iletişimden çok ilişki dinamiklerine ve ortak deneyime odaklandığı için yaşamın erken dönemlerinden itibaren uygulanabilir. Gelişimsel ihtiyaçlara duyarlı yapısıyla, çocuğun ve bakım verenin birbirini daha iyi hissettiği, güvenli bir ilişki ortamının büyümesine alan açar.
Çalışma Becerileri Destek Programı (Yönetici işlevler Danışmanlığı)
Gençler, üniversiteye hazırlık döneminde okul ödevlerinin yanı sıra üniversite başvurularını takip etmek, gerekli yazıları yazmak gibi sorumluluklarla karşı karşıya kalırlar.
Aynı zamanda sürekli ilgi isteyen ve duygusal olarak zorlayıcı bir sosyal hayatı da yönetmeleri gerekir. Tüm bu “yapılacakları” etkili bir şekilde yönetmek oldukça zordur. İşte beynin gündelik görevlerimizi yerine getirmemizi sağlayan beceri grubuna Yönetici İşlevler (Executive Functions) adı verilir. Çalışma becerilerini desteklerken bu beceri grubuna odaklanıyoruz.
Yönetici İşlevler Nedir?
Yönetici işlevler, bireylerin plan yapmasına, organize olmasına, dikkatini
toplamasına, zamanı yönetmesine ve duygularını kontrol etmesine olanak tanıyan bir dizi zihinsel beceridir. Bu beceriler, beynin yönetim sistemi gibi çalışarak bireylerin akademik, sosyal ve kişisel sorumluluklarını dengede tutmalarına yardımcı olur. Özellikle lise
öğrencileri için, güçlü yönetici işlevler karmaşık ödevlerin üstesinden gelmek, sınavlara hazırlanmak ve yoğun bir programı yönetmek için kritik öneme sahiptir. Yönetici işlevler, ders çalışırken dikkat dağıtıcı unsurları engellemek ve bilgileri etkili bir şekilde öğrenmek için temel bir rol oynar. Bu beceriler, odaklanmayı artırarak öğrencilerin ders hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırır. Ancak, bu beceriler herkese doğal olarak gelmez, hedefe yönelik destek ve pratikle öğrenilebilir ve güçlendirilebilir.
Bu program nasıl işler?
Yönetici işlevler, ders çalışma sürecini daha verimli hale getirerek öğrencilerin zamanı doğru kullanmasını ve öğrenme hedeflerine ulaşmasını sağlar. Sınıf dışında ise bu beceriler, zaman yönetimi, problem çözme ve ekip çalışmasının kilit olduğu iş yaşamında da
aynı derecede önemlidir. Çalışma Becerileri Destek Programı, bireylere bu yaşam boyu kullanılabilecek becerileri geliştirme fırsatı sunarak, onları sadece okul yıllarında değil, gelecekteki kariyerlerinde de hedeflerine ulaşmalarına yardımcı alt yapıyı vermeyi amaçlar.
Bu programın ilk adımında, yüz yüze veya çevrimiçi yapacağımız görüşmeler ve sizlerden aldığımız bilgilerle yönetici işlevler açısından bireyin güçlü ve desteklenmesi gereken becerilerini belirliyoruz. Belirlenen kısa ve uzun dönemli hedeflere yönelik bireyselleştirilmiş stratejiler ve bireysel destek görüşmeleri ile öğrenciyi en az bir akademik dönem boyunca takip ediyoruz. Dönem boyunca gelişimi takip ederek yöntemlerimizi sürekli geliştiriyoruz.
Ebeveyn Danışmanlığı
Ebeveynlik, keyifli anlarla dolu olduğu kadar, zaman zaman soru işaretleri ve zorluklar da içerebilen bir süreçtir. Çocukların gelişme sürecinde ebeveynler, yaş dönemlerine özgü birçok değişim ve güçlükle karşılaşabilmektedir. Bununla birlikte, her ailenin bireysel ve çevresel koşulları farklıdır ve bu süreçte ebeveynler, çocuklarını en iyi şekilde desteklemek için rehberliğe ihtiyaç duyabilir.
Ebeveyn Danışmanlığı Nedir?
Ebeveyn danışmanlığı, hamilelikten ergenliğe kadar uzanan süreçte çocukların gelişimini desteklemeyi ve ebeveynlerin çocuklarıyla kurdukları ilişkiyi güçlendirmeyi amaçlayan bir hizmettir.
Bu danışmanlık süreci, ebeveynlerin çocuk gelişimi konusundaki bilgilerini artırmalarına, çocuklarının duygu, davranış ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Aynı zamanda, ebeveynlerin zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmelerine, güvenli bağlanma
ve etkili iletişim kurmalarına destek olarak ebeveynlik sürecini kolaylaştırır.
Koruyucu ve önleyici bir yaklaşım benimseyen ebeveyn danışmanlığı, çocuk ve ebeveyn arasındaki olası sorunları erken aşamada fark etmeye ve büyümeden çözmeye odaklanır. Bu sayede, yaşanabilecek güçlüklerin önüne geçilerek daha sağlıklı bir ebeveyn-çocuk ilişkisi
kurulması sağlanır.
Ebeveyn Danışmanlığı Nasıl İlerler?
Danışmanlık süreci, ailelerin ihtiyaçlarına göre şekillenen bireysel görüşmelerle yürütülür. Bu görüşmelerde, ebeveynlerin deneyimlerini paylaşmaları teşvik edilir ve çocuklarıyla olan ilişkilerini derinlemesine değerlendirmeleri sağlanır. Çocukların bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak, ebeveynlere çocuklarının güçlü yönlerini desteklemeleri ve gelişimsel ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım geliştirmeleri konusunda rehberlik edilir.
Danışmanlık sürecinde, çocuğun ve ebeveynlerin ihtiyaçlarına uygun hedefler belirlenir ve bu hedeflere ulaşmaları için aileye yol gösterilir.
Ebeveyn danışmanlığı, kısa süreli ve çözüm odaklı bir destek süreci olarak yürütülebileceği gibi, ailelerin ihtiyacına bağlı olarak daha uzun vadeli ve ebeveynlik becerilerinin derinlemesine ele alındığı bir süreç olarak da sürdürülebilir.
Merkezimizde ebeveyn danışmanlığı hizmetimiz kapsamında destek alabileceğiniz bazı konular şunlardır;
● Ebeveynlik tutumları ve becerileri,
● Güvenli bağlanma ilişkisi,
● Sınır koyma ve pozitif disiplin,
● Aile içi iletişim,
● Kardeş ilişkileri,
● Davranış ve uyum sorunları,
● Duygusal zorluklar (korku, kaygı, öfke vb.) ve duygu düzenleme becerileri,
● Kreşe/okula başlama,
● Uyku ve beslenme sorunları,
● Memeden ayrılma,
● Tuvalet alışkanlığı,
● Kayıp ve yas,
● Boşanma vb.